11 Ocak 2007 Perşembe

hayat herkese yeter

Tuhaf bir yerinde durup hayatın; ne önüme, ne arkama, olduğum yere baktım.
Öylece...
Günlerce...
Baktım.

Senden çok da farklı değildim, aynıydım belki de.

Önce bundan korktum biraz evet ama çabuk geçti.
Biraz şaşırdım.
Kimseler görmedi, bir ara gülümsedim kahkaha bile attım.

Seninkiler gibiydi inan yaşadıklarım.
Karışıklıklarım.

Seni ıslatan yağmurlar burada da yağdı; saçak altları aynıydı sanki; damlalar paslı borulardan sol omzuma damladı, kızmadım, üşüdüm biraz o kadar.
Yalanlarım mı?
Elbette vardı.
Pembe, beyaz, mavi... Rengini sen seç işte.
Benimdiler.
Sana, ona, onlara söyledim ama hiçbir yere gitmediler en olmadık anlarda çıkıp karşıma dikildiler.

Kaçıp saklandım elbet.
Sığınaklarım da vardı seninkiler gibi.
Kızgınlıklarım, dargınlıklarım da.
Ama, ah o cânım barışmalarım.
Mutlaka barışmalarım...

Gidişlerim de aynıydı galiba; nedenlerim de.
Bağırışım, çığlığım, sessiz kalışım; çok da farklı değildi seninkilerden.
Yok oluşlarım da.
Ya aşklarım?
Yaralarım?
Yoksa farklı mıydı; bulamadım.
Belki de aşk,
belli ki aşk,
herkes için aynıydı da
ben de herkes gibi yapıp,
farklı yaşadım.

Kelimelerim aynıydı, anlamlarım değil. Anlamam zaman aldı bunu; e ben anlayana kadar zaman da durmadı, yol aldı.
Sonunda kendime has bir sözlük yaptım; işi tatlıya bağladım.
Anlattım.

Kurnazlıklarım aynıydı seninle.
Korkularım...
Zayıf yanlarım.
Kayıplarım.
Ayıplarım, aynıydı.

Kavgalarım aynıydı, sövüp saymalarım.
Sevmelerim aynıydı, sarıp sarmalamalarım...

Ne varsa aldım işte ben de senin gibi hayattan.
Ne verdiyse aldım.
Birimiz birimizden belki biraz daha fazla ya da az. Hepsi o kadar. Ona da karışamıyor ki insan; o da hayatın kendi bileceği...

Tuhaf bir yerinde durup hayatın,
ne önüme,
ne arkama,
olduğum yerde, kendime baktım.
Hayat herkese yetermiş, anladım.

Hiç yorum yok: